19 Mart 2013 Salı

0 battle of the guardian basestar


battlestar pegasus ve guardian basestar arasında yapılmış bir savaştır.

---[razor] bölümü için ağır spoiler içerir---

**savaşın gelişimi
sivil bilim adamlarıyla dolu bir raptor'un kaybolmasıyla birlikte amiral adama (bkz: william adama) bir arama ve kurtarma emri verir. bu sırada oğlu lee adama, pegasus'un komutanıdır.

raptor'un son görüldüğü lokasyona sıçrama yaptıktan sonra, bir viper devriyesi daha önce karşılaşmadıkları model cylon savaşçıları ile karşılaşırlar.

pegasus saldırılara karşı koyar ve nihayetinde tekrar sıçrar, bu esnada bir raider iniş güvertesinde (bkz: landing bay) vurulur.

kazazede cylon'ların cylon centurion model 0005 olduğu ve raider'ın ise cylon war-era raider -the original series raider- olduğu anlaşılır. bununla birlikte raider'ın seyir kayıtlarında olası ana üs koordinatları işaretlidir.

ilk cylon savaşı (bkz: cylon war) zamanında insanlar üzerindeki deneyleri hatırlayan adama (bkz: razor flashbacks), hem 40 yıl önce neye şahit olduğunu öğrenmek hem de kayıp mürettebatı kurtarmak amacıyla sancağı pegasus'a aktarır ve her iki battlestar'ın da zarar görebileceği ihtimaline karşı tek gemiyle göreve çıkar.

**cylon'larla yüzleşme
basestar'ın koordinatlarına sıçraması ile birlikte pegasus, geminin raider'larıyla yüzleşmeye başlar. battlestar, ftl sürücüsünü kapatır ve motorlarında arıza varmış süsü vererek, raider'ları kendine çekerek basestar'dan uzaklaştırmaya çalışır. bu süreçte küçük hasarlar ile savaşı başarıyla yürütür.






bu esnada kurtarma timini ve nükleer bir bombayı taşıyan bir raptor, raider'ları atlatarak basestar'a girmek ister fakat iki düşman savaşçısına yakalanınca, ekip motor arızası süsü vererek, savaş bağlığı ile birlikte çekme halatı kullanarak raptor'u terkeder.

raptor'u yok eden raider'lar mürettebatın da öldüğünü düşünerek giderler.

başarıyla basestar'a çıkan kurtarma timi, bilim adamlarının tutulduğu odayı bulur. tutsakları serbest bırakan tim, centurion'ların tuzağına düşer. dasilva kritik şekilde yaralanır. iki centurion onu sürükleyip götürmeye çalışırken, cylon'lar tarafından deneylerde kullanılacağına inanan binbaşı kendra shaw adamı vurur ve öldürür. shaw da, centurion'lardan biri tarafından karnından vurulur.

basestar'ın wireless iletişim ağını parazit yaratarak bozmasıyla ve gemiye çıkan ekibin hala hayatta olup olmadığının bilinmemesi sebebiyle, komutan lee adama nükleer füze fırlatma emri verir. fakat bu emir amiral adama tarafından iptal edilir.

iletişim tekrar sağlandığında starbuck, centurion'larla çatışma esnasında bombanın fünyesinde hasar meydana geldiğini, elle patlatılması gerektiğini söyler. ekibi tahliye ettikten sonra füze fırlatmayı öneren lee'ye karşı amiral adama, böyle bir durumda raider'ların yolda ekibi de yok edeceğini belirtir. tek çare başlığı ateşleyecek birinin geride kalmasıdır.

lee, kesinlikle yapacağından emin olarak ve fakat gönülsüzce emri starbuck'a iletir.

pegasus, basestar'daki ekibi tahliye etmek için derhal ikinci bir raptor gönderir. starbuck geride kalmak üzereyken, shaw, silah zoruyla bombayı bırakmasını ve gemiden ayrılmasını ister. starbuck başta karşı çıksa da, sonra kabul ederek pegasus'a geri döner.

yarası kanayan shaw, basestar'ın içlerine doğru giderek sonunda hybrid'in  (bkz: first hybrid) yattığı özel odayı bulur. hybrid, shaw'a geçmişte yaptıkları için (bkz: scylla) bağışlanmayı dilediğini söyleyerek, daha önemli şeyler diyecekmiş gibi yakınına gelmesini ister. starbuck'ın insanlığın sonunu getireceğini ve onu takip etmemelerini söyler. shaw, pegasus'a bunu iletmek istese de, cylon'ların yayını bozmaları nedeniyle başaramaz.

shaw gemiyi yok etmek için hazırlanırken, hybrid sakince "tüm bunlar daha önce de oldu, ve yine olacak". "tekrar ... tekrar" diyerek sürekli yineler.

shaw fünyeyi ateşleyerek, hybrid'i, tüm centurion mürettebatını ve kendisi de dahil olmak üzere guardian basestar'ı yok eder. [razor]
Devamını oku

0 guardian basestar

ilk cylon savaşı'nın sonlarına doğru, cylon'lar modern basestar ile kabaca aynı şekle sahip bir prototip basestar inşa ettiler.




ilk hybrid  (bkz: first hybrid) bu modellerde kullanılmak üzere geliştirilmişlerdir.

operation raptor talon esnasında teğmen william adama vurularak, cylon'ların çeşitli şekillerde insanlar üzerinde deneyler yaparak sonunda ilk hybrid'i (bkz: fist hybrid) oluşturmayı başardıkları ice planet'e düşmüştür.

burada hayatta kalan insanları kurtarmaya gücü yetmeden tesis yıkılmaya başlayınca, bir gardiyan gemisinin havalandığına tanık olmuştur.

yaklaşık 40 yıl sonra koloni askerleri bu gemiyle yine karşılaşmışlardır.

içindeki sivil bilim adamlarıyla birlikte kaybolan raptor'u arayan starbuck ve showboat, cylon savaşı'nda (bkz: cylon war) kullanılan raider'lar ile karşılaşmışlardır.

düşman karşısında sadece iki kişi olan pilotlar, güvenlik açısından battlestar pegasus'a geri çekilmişlerdir. pegasus bir yandan güç kaybederken bir yandan da yaklaşan raider'ları durdurmak için elinden geldiğince savunma bataryalarını kullanmıştır.

raider'lardan biri güverteye inmeye çalışan starbuck ve showboat'ın peşinden pegasus'a girer. hızlı bir menavra ile starbuck raider'ı vurur fakat raider tamamen hasar almaz.

bu raider'ların içerisinde eski stil üç kişiden oluşan centurion (bkz: cylon centurion model 0005) mürettebatı mevcuttur.

geminin kalıntılarının incelenmesi esnasında sharon agathon, bu eski bilişsel zekaları olmayan bir grup efsane olmuş gardiyan modelin hikayesini anlatır.

ilk hybrid'i taşıyan gemi ile kaçmaları nedeniyle centurion'ların bu gruba bir ilah gibi taptıklarını ve ''gardiyanlar'' adını verdiklerini söyler.

raider seyir bilgisayarından geminin muhtemel yerini öğrenen pegasus basestar'ın yanına sıçrar ve meşhur battle of the guardian basestar başlar.

40 yıl önceki deneyimi ve agathon'dan gelen açıklama doğrultusunda amiral adama, kayıp raptor'un guardian basestar'da olduğunu ve 40 yıl önce buz gezegende (bkz: ice planet) insanlara yaptıkları deneyleri yapmaya devam ettiklerini anlar. gemideki insanların aynı kaderi paylaşmaması için basestar'a saldırı emri verir.

bununla birlikte basestar'daki insanları kurtarmak isteyen bir ekip gemiye gider, fakat burada ''gardiyan''larla çatışarak kayıp verirler. kendileri için gönderilen kurtarma raptoru ile alınırlar. çatışma esnasında yaralanarak guardian basestar'da kalan binbaşı kendra shaw, ilk hybrid ile bir konuşma yapar, müteakiben kendisi de içindeyken bir nükleer bombayı patlatarak gemiyi yok eder.
                                                   



                                                      guardian basestar'la ilk karşılaşma: 


guardian basestar silahları: 


guardian basestar havalanırken: 



                                                   guardian basestar yakından görünüş: 


saldırı timi guardain basestar'a yaklaşırken: 


                                    kurtarma raptoru guardian basestar'dan hızla uzaklaşırken: 



                         ve guardian basestar efsanesinin içindeki ilk hybrid ile birlikte yok oluşu: 

Devamını oku

0 erebus's basestar




zorba lider erebus (bkz: imperious leader) komutasındaki upgrade edilmiş bu basestar, battlestar galactica video oyununda karşımıza çıkar ve the original series'de görülen basestar'a benzeyen bir gemi çeşididir.



gaz devi gezegen golem five yörüngedesinde iken tahrip olan erebus's basestar türünün bilinen tek varyantı oldu.
Devamını oku

0 the original series hades class basestar


cylon ittifakı'nın (bkz: cylon alliance) hades sınıfı büyük bir savaş gemisidir.



koloni meslektaşları gibi, savaş gemileri, uçak gemisi ve barınma gemisi kombinasyonu olarak hizmet eden büyük araçlardır. üç yüz ve daha fazla raider taşıma ve destekleme yeteneğine sahiptir.

100 savunma lazer tareti, uzun menzilli mega pulsar silahları (bkz: mega pulsar weapon) ve füzeleri ile, hazırlıksız yakaladığı bir battlestar için büyük tehdittir
. [tos: the hand of god (s01e21)]

basestar'lar bir gezegeni yörüngeden bombardıman etmek için tasarlanmıştır ve aynı zamanda hareketli bir operasyon üssü olarak hizmet vermesinden ötürü adının hakkını vermektedir.

4 adet raider filosu basestar'ın tipik müettebatıdır.
[tos: the living legend part1 (s01e11)]

basestar'lar ve onların savaşçıları 12 koloni'lerin (bkz: the twelve colonies of man) ve battlestar filosunun cylon'lar tarafından soykırıma uğratılıp imha edilmesinin anahtardır.

kolonileri aldatan cylon'lar, büyük raider filosunu cimtar barış anlaşması'na (bkz: cimtar peace accord) gönderirken, basestar'lar dağılarak 12 koloni'ye saldırmışlardır.

apollo, raider'ların cimtar'a ulaşmasını sağlayacak yakıt ikmali amacıyla bir bulutun içine gizlenmiş yakıt tankeriyle karşılaşmıştır.

apollo, tankeri keşfettikten kısa bir süre sonra raider'ları bulur ve battlestar filosunu uyarmaya çalışsa da zamanında yetişemez.

bu soykırımdan sadece battlestar galactica kurtulmayı başarır ve hayatta kalan insanlarla birlikte 13 ncü koloni'yi bulmak için yola çıkar.
[tos: earth]

carillon'daki ölüm tuzağını takiben (bkz: battle of carillon) zorba lider  (bkz: imperious leader), baltar'ın emrine bir basestar vererek filoyu aramaya gönderir.

galactica'nın tarayıcıları henüz baltar'ın basestar'ını tespit edemezken, koloni muadiline göre daha gelişmiş olan basestar, galactica'yı takip edebilecek yetenektedir.
[tos: lost planet of the gods part1 (s01e02)]
Devamını oku

16 Mart 2013 Cumartesi

0 cylon centurion






**genel bakış
cylon kara kuvvetlerinin, tamamen zırhlı, metalik piyade askeridir. silahlı cylon ordusu savaşçısıdır.









 
 modern centurion'lar; gardiyanlar, askerler, cellatlar hatta bahçıvanlar olarak görev yapan bir hiyerarşi içinde bir dizi fonksiyona hizmet vermektedir.


koloni halinde yaşayan bu gelişmiş ve ölümcül cylonların ''bullethead'', ''clanker'' ve ''chrome job'' gibi takma isimleri vardır. [downloaded (s02e08), rapture (s03e12), battlestar galactica: the resistance]

cylon kolonisinden bir bütün olarak ''tost makinaları'' olarak da (hakaretamiz bir sıfatla) bahsedilir. [miniseries, resistance]

centurion'lar her ne kadar duyguları olan dizaynlar olsalar da, vücutlarına yerleştirilen bir aygıt, üst düzey bilişsel işlevlerini (bilinçli olmalarını) ve kendi öz kişiliklerinin farkında olmalarını engeller. [six of one (s04e02)]

aynı zamanda bu aygıt, kati emirler almadıkları sürece insansı cylon'lara (bkz: humanoid cylon) zarar vermelerini de engellemektedir. [hero (s03e08)]

sharon agathon'a göre bu, ilk cylon savaşı başladığında yaşanan isyanın tekrarlanmasının önüne geçmek için yapılmıştır. [razor]

12 koloni'ye yapılan ikinci saldırıyı takiben, centurion'lar hayatta kalan insan filolarına bir dizi saldırı için kullanılmışlardır.

centurion güçleri, geri kalan son iki koloni gemisi olan battlestar galactica ve battlestar pegasus'a
[valley of darkness (s02e02), razor] girerek, kobol ve algea gezegenlerindeki birliklerine ulaşmışlardır. [fragged (s02e03), home part1 (s02e06), home part2 (s02e07)]



new caprica'nın kolonizasyon programı boyunca, cylon centurion'ları işgal amacıyla kullanıldı. [lay down your burdens part2 (s02e20), occupation (s03e01), exodus part1 (s03e03), exodus part2 (s03e04)]








modern centurion'lar caprica'da, koloni şehirlerinin yıkımının temizlenmesinde ve delphi de dahil olmak üzere yeniden inşasında rol aldılar. [downloaded (s02e18)]

insansı centurion'lar, kendi kopyaları olan diğer centurion'lardan ayırt edilemezler.
[precipice (s03e02)]

bununla birlikte, bu populasyonun insansı modellerinden olup, en az iki tanesinin aktif olarak savaşa katıldığı bilinen fakat kimlerden oluştuğu bilinmeyen -raider'lar gibi- bahsettiğimiz modellerin yaratıcıları ve aktif eden 5 kişilik yüksek kademeli final five'ı mevcuttur.
[the farm (s02e05), fragged (s02e03)]


cylon iç savaşı esnasında, isyancı cylon lideri natalie (six), emrindeki centurion'lardan telencephalic aygıtı sökmüştür. aygıtın sökülmesiyle birlikte centurion'lar, insansı modeller karşısında kendi karar mekanizmaları ile hareket edebilecek yeteneği kazanmışlardır. [six of one (s04e02)]
 
                                                                                
insan filosu içinde bulunan, üst düzey bilişsel işlevli (bilinçli) centurion'lar, isyancı cylon üssünde bulunan hera'yı kurtarmak için koloni güçleri ile işbirliği yapmışlardır. lee adama komutasındaki bu seçkin saldırı birlikleri, zırhlarındaki kırmızı şerit boyadan anlaşılırlar.


çatışma süresince, ''kırmızı şeritliler'' modern centurion'lar haricinde, ilk cylon savaşından bu yana kolonide bulunan -yaşayan- eski modellerle de savaşmışlardır.

yıkımdan, ''dünya''nın bulunmasına kadar geçen sürede, isyancı üssünde insanlarla işbirliği yapan centurion'lar, ellen tigh ve amiral william adama tarafından serbest bırakıldılar.
bir gün geri dönüp insanoğluna saldırma risklerine rağmen, tigh ve adama centurion'ların özgürlüklerini kazandıklarını açıkladılar.
[daybreak part2 (s04e20)]


**tasarımları
modern cylon centurion'ları, eninde sonunda robotik varlıklardır. kendilerinden önceki cylon döneminden farklı olarak, yeni modellerin yaralandıklarında ''kanadıkları'' gözlemlenmiştir. [33 (s01e01), razor, daybreak part2 (s04e20)]

modern centurion'lar, eski modellere nazaran çok daha hızlı ve işlevsel ayaklara sahiptirler. [six degrees of separation (s01e07), tigh me up tigh me down (s01e09), daybreak part2 (s04e20)]

robot atalarına göre görünüş olarak daha şık, uzun bacakları ve kısmen zırh kaplı kafaları ile insansı yapıdadırlar.

daha narin nesneleri tutup-işleyebilmek amacıyla, düz uçlu parmaklara sahip, eklemli, 4 adet, insan boyutlarında elleri -pençeleri- mevcuttur.
[valley of darkness (s02e02), no exit (s04e15)]

centurion'ların diğer cylon'larla ''konuşup konuşmadıkları'' bilinmemektedir. bir kablosuz ağ üzerinden iletişim kurmakla birlikte, muhtemelen ''konuşma'' ihtiyacı hissetmemektedirler. bununla birlikte, duyarlar ve insansıların komutlarına yanıt verirler. [hero]

bazı centurion'ların zırhları son derece sağlamdır. galactica'ya girmeyi başaran bir grup centurion, standart silahlardan etkilenmemiş, sadece zırh delici ve patlayıcı mermilerle durdurulabilmiştir. [valley of darkness (s02e02)]
eski modellere nazaran bu centurion'lar, çok daha hafif bir alaşımdan imal edilmişlerdir.

savaşlar esnasında, eski 005 modeline göre, yeni centurion'ları alaşağı etmek için çok daha fazla ateş gücü gerekmiştir.
[daybreak part2 (s04e20)]

helo, caprica'da nazaran daha hantal, daha az taktiksel zekası olan ve daha küçük silahlarla yok edilebilen centurion'larla çarpışmıştı.

bununla birlikte, helo ile ilişki kuran sharon agathon için düşünülmüş psikolojik savaş planları, fiziksel çarpışmanın da ötesinde bazı zararlar verebilmiştir.

                                                       

 

 ayrıca kobol'da, haevy raider'ları için uçaksavar bataryası yapan, grup halinde çalışan, zeki centurion'lar görülür. [fragged (s02e03)]







 **taarruz becerileri
centurion'lar, koloni askerlerinin değişik savaş sistemlerine yanıt verebilecek etkili ekipmanlarla donatılmışlardır. yakın dövüş için uzun, keskin, pençe gibi parmaklar, geri katlandığında üç namlulu otomatik silaha dönüşmektedir.




bu sabit silahın yanında, sistemlerine entegre olabilen centurion havanı ve roketatarı gibi daha büyük silahlar taşıma yeteneğine sahiptirler.


razor'da, pegasus'un güvertesine çıkan bir centurion'un büyük ve oldukça güçlü bir makinalı tüfek taşıdığını görürüz.






son olarak sizleri şu muhteşem video ile başbaşa bırakmak istiyorum:

 
Devamını oku

0 inorganic humanoid cylon


mekanik özelliklerini korumakla birlikte, bu cylon'lar 12 koloni'deki insan formuna benzetilebilir.

kolonilerdeki ilk cylon, zoe graystone'un sanal gerçeklikteki avatarı ile vuku bulmuştur.

amanda graystone'un ileri cerrahi teknikleri ve daniel graystone'un engin robot bilgisini kullanarak, bu ikisinin birleşimi zoe'nin sanal dünyadaki kopyasını yeniden insan görünümlü bir bedende üretebilmiştir.
[caprica: apotheosis (s01e18)]




bilinmeyen bir kolonide cylon'lar, kendi inorganik insansı modellerini oluşturmak ve en azından bir birey ile başarı elde etmek için çalıştılar. robotik parçaların üzerine kas, deri ve diğer biyolojik özellikleri aşılayarak zoe graystone'un inandırıcı bir insan görünümlü kopyasını yaptılar fakat insan sesini tam olarak taklit etmeyi başaramadılar.

dr. becca kelly'i, djerba'da bir otomatik röle istasyonunda yaralı halde yatarken bulan biri, boynunu kırmadan önce kendisine ''yaşıyor musun?'' diye sorar.
[blood and chrome]


Devamını oku

0 cylon freighter

kargo, yakıt ve diğer malzeme ikmali için kullanılan silahsız cylon gemisidir.

bazı modelleri the original series ve re-imagined series'de görülmüştür.


**cylon freighter re-imagined series
obelisk (dikili taş) şekilli bir cylon yük gemisi, cylon işgali sırasında caprica civarında görülmektedir.
[kobol's last gleaming part2 (s01e13)]



**cylon freighter the original series
cimtar savaşı'nda (bkz: battle of cimtar) görüldüğü üzere yakıt tankerleri bir saldırı operasyonunu desteklemek için kullanılmıştır.



daha sonra pegasus ve galactica viper'ları tarafından bu tankerlerin avlanması için görevlere çıkılmıştır.
Devamını oku

0 modern raider

modern raider, koloni askeri jargonunda ''serçe'' adıyla bilinir. [maelstrom (s03e17)]

yeniden tasarlanmış olmakla birlikte yine dev bir uçan kanat olarak, 40 yıl önceki cylon savaşı'nda cylon war, cylon'ların kobol'un 12 koloni'sine (bkz: twelve colonies of kobol) yaptıkları yıkıcı sürpriz saldırı (bkz: fall of the twelve colonies) esnasında görülen temel modellerine benzemektedir.

saldırı sırasında raider'lar komuta navigasyon programı (bkz: command navigation program) kullanan koloni gemilerine komut iletmişlerdir.
saldırıdan önce cylon'lar, command navigation program kullanan herhangi bir geminin gücünü kesmek için bir backdoor programlamışlardır.
[miniseries]

başlangıçta raider'ların üst düzey bir yapay zeka kullanan (bkz: artificial intelligence) tamamen mekanik tasarımlar oldukları düşünülüyordu. ancak bir çatışmada düşürülen ve sonra teğmen kara thrace tarafından onarılan bir raider'dan anlaşıldığı üzere geminin, merkezi bir beyin olmak üzere bir dizi organları bulunan bio-mekanik bir doğası olduğu anlaşılmıştır. [you can't go home again (s01e05)]

raider'ların biyolojik işlevleri için bir oksijen-nitrojen karışımı gerektirir ki, bu yüzden güvertelerinde oksijen tankları bulunmaktadır. [you can't go home again (s01e05)]

aslında modern raider başlı başına bir ''yaratık''tır.

 

raider'ların kendi bilinçleri olmasına rağmen, zeka düzeyleri insansı cylon'lardan (bkz: humanoid cylon) düşüktür. bunları eğitimli birer hayvan olarak tanımlayabiliriz. [six degrees of separation (s01e07)]

bununla birlikte bağımsız düşünce ve eylem yeteğenine sahip olup, istemedikleri emirleri reddedebilirler. [six of one (s04e02)]

insansılar gibi raider'lar da yok edildiklerinde yeni bir bedende bilinçli olarak dirilirler. (bkz: resurrection)

bu önceki hatalarından "öğrenmeyi" ve daha yetenekli bir ölüm makinesi haline gelmelerini sağlarken, raider'ların tekrarlanan ölümler sonrasında intikam arzusularını geliştirmek için bir neden olabilir. [scar (s02e15)]

gallactica'nın viper pilotları sürekli olarak bunlarla savaşıp hayatta kalma becerileri geliştiğinden dolayı, bir raider bu nitelikli pilotlarla eşit değildir.

raider'lar ftl sürücü sistemi ile donatılmışlardır. [miniseries]
galactica tarafından yakalanan raider üzerinde yapılan testler sonrasında, bu ftl sisteminin koloni ftl sistemlerinden çok daha verimli atlama hesaplamaları yaptığı anlaşılmıştır.

teğmen kara thrace'in ele geçirdiği raider ile tek bir atlamada kobol'dan caprica yakınlarına atlaması bunu doğrular.
[kobol's last gleaming part1 (s01e12)]

kanatların iç altında kısmında konvansiyonel ve nükleer füzeler ile, kanatların ön alt kısmında çeşitli kalibrelerde iki çift kinetik enerji silahları (bkz: kinetic energy weapons) mevcuttur.

gariptir ki; raider'ların füzelerini kullandıkları sadece iki kere görülmüştür.

fall of the twelve colonies
battle of the colony

bu raider'ların normalde füzelerinin olmadığına delalet edebilir.

muadilleri olan koloni viper'ları gibi, aerodinamik şekilleri ve uzay operasyonları yeteneklerine sahiptirler.
[you can't go home again (s01e05)]

ion nebulası savaşı'nda (bkz:battle of the ionian) nebula bir raider, final five'dan birini tanır ve cylon'ları çekilmeye zorlar. [he that believeth in me (s04e01)]

cavil (bkz:number one), raider'ların kendi programlarını aştığını düşünerek, bunlara lobotomi yaparak ''aptallaştırmak'' istemiştir. bu karar cylon'lar arasında şiddetli bölünmeye yol açar. [six of one (s04e02), the ties that bind (s04e03)]

bu bölünmeme ayrıca humanoid cylon'lar ve raider'lar tarafından kullanılan diriliş teknolojisinin imhası ile sonuçlanan diriliş merkezi savaşı'na (bkz: battle of the resurrection hub) yol açar. [the hub (s04e09), sine qua non (s04e08)]

sezgileri yenilenen raider'lar battle of the colony'de galactica'nın viper'larına karşı savaşmışlardır.

ilk olarak miniseries'de gördüğümüz füzelerini bu savaşta ikinci defa kullanan raider'lar battlestar galactica'nın silah bataryalarından birini yok etmişlerdir
. [daybreak part2 (s04e20)]

cavil liderliğindeki koloninin ve cylon güçlerinin yok edilmesiyle birlikte diriliş teknolojisi de yok olmuş ve bunun sonucu olarak biyolojik raider'ların nesli tükenmiştir. [daybreak part2 (s04e20)]

son olarak sizi bu muhteşem ve korkutucu ''yaratık''ların resimleriyle başbaşa bırakıyorum:



raider önden görünüş [miniseries]:


raider arkadan görünüş [razor]: 



raider füzeleri [miniseries]:


basestar'da konuşlanmış raider'lar [torn (s03e06)]: 


yeni dizayn raider kokpiti


yeni dizayn raider kokpitine yakından bakış


command navigation program virüs aktarımı [the plan]: 


galactica güvertesinde raider




raider beyni


raider beyni önden görünüş


starbuck beyin boşluğunda

Devamını oku

0 cylon reconnaissance drone

cylon keşif gemisi'dir.

basestar üzerinde konuşlanmış bir silah olan keşif uçağı (konuşma dilinde kısaltılmış recon drone) muhtemelen "bir düşman veya potansiyel düşman hakkında bilgi vermek için fotoğrafik veya elektronik ekipmanları olan, uzaktan kumanda ile yönlendirilen mürettebatsız uçak''tır.

cylon savaşı'ndan (bkz: cylon war) bu yana büyük ihtimalle görünüşü değişmemekle beraber, bunlardan iki tanesi teğmen kara thrace (bkz: starbuck) tarafından ragnar atmosferinin yukarılarındaki ragnar anchorage'da keşif yaparken kolaylıkla tanımlanmıştır. [miniseries]

benzer araçlar (bkz: raptor) daha sonra sharon valerii (bkz: boomer) ve margaret edmondson (bkz: raretrack) tarafından kobol yörüngesindeki bir basestar'ı yok etmek için yaklaşmaya çalışırken görülür. [kobol's last gleaming part2 (s01e13)]
Devamını oku

0 modern basestar


modern dönem cylon gemilerindendir.

cylon savaşı'nın (bkz: cylon war) sona ermesinden yaklaşık 40 yıl sonra görülen modern basestar'ların, boyut olarak bir koloni battlestar'ı ile eşit olmalarına rağmen, teknoloji olarak daha ileri oldukları görülmektedir.

yeni basestar, merkezde bir sütun ile birbirine bağlanan iki adet y şekilli gövde ile, bir savaş gemisinden çok adını yansıtan ''yıldız''a benzemektedir.





herhangi bir motor borusu, egzosu, görülebilir bir ışıkaltı iticisi (bkz: sublight propulsion) olmamasına rağmen, olağanüstü sıçrama sistemleri (bkz: jump system) yanında, battlestar'ların sistemi çok düşük kalmaktadır. [exodus part2 (s03e04)]

[the plan] gezegenin atmosferine girerken y şekilli gövdelerini döndürebildikleri görülmüştür.





 basestar'lar raider'lar olarak bilinen küçük savaşçı filolarını idare etme ve aynı anda bu gemilerin yüzlercesini dağıtma yeteneğine sahiptirler.

muazzam sayıda raider, bir basestar birincil savunma sistemi olarak hizmet vermektedir.




 


raider'lar gibi basestar'lar da kısmen organik yapıya sahiptir. [kobol's last gleaming part2 (s01e13)]
hasar aldıklarında ''yaralanırlar''. [faith (s04e069]
dahası natalie faust hasarlı üs gemisinin kendini iyileştirebildiğinden bahseder. [guess what's coming to dinner (s04e07)]

basestar, çok şık ama kibar oda ve koridorlara sahiptir. aydınlatma estetiği büyük bir rol oynar ve bazı odaları, yatak ve kanepe gibi açıkça insani nesneler ile döşenmiştir. insansı cylon'lar (bkz: humanoid cylons) gemi koridorlarda daha kolay gezinmek ve ayrıca çevre ve bireysel olarak hoş bir ortam (bkz: project different surroundings) sağlamak için bunları yapmışlardır. (yemyeşil bir orman gibi)

veriler ve diğer fonksiyonlar (örneğin, görsel bilgiyi analiz gibi) aydınlık bir cam yüzey üzerinde akan bir dereye benzeyen bir sıvı bilgisayar arayüzü içinde işlenir. cylon'lar bu havzalara ellerini koyarak, ana bilgisayar ile etkileşime geçerler. (bkz: data font) [torn (s03e06)]

**komuta ve kontrol
bir basestar, bir çok humanoid cylon tarafından işletilmektedir. yedi cylon modeli gemiyi komuta ve kontrol edebilir. müzakere ve kararlara ilişkin oylama süreci ve konsensus gibi tipik işlemler, bir basestar'da, bir battlestar komuta ve kontrolüne nazaran daha yavaş olabilir. (bkz: cic)

basestar fonksiyonları, hybrid denilen, gemiye bağlı kısmen insansı cylon tarafından yönetilir. hybrid, her bakımdan basestar'ın kimliği ve saygınlığıdır. gemi vücudunun bir uzantısıdır ve o geminin akıldır. hybrid, insan görünümüne sahip olmakla birlikte, cylon meseleleri konusunda diğer elemenlar gibi oylama hakkına sahip değildir. hybrid'in, basestar'ın tüm operasyonlarını yönettiği bir veri akışı (bkz: datastream) ya da bir network ağı arayüzü vardır.



**silahlanma
bir basestar, eksen merkezi boyunca monte edilmiş, dönerek her yöne ateş edebilen 220 adet taret rampası ve konvansiyonel veya nükleer füze yeteneğine sahiptir.
koloni gemilerine karşı nükleer saldırılar genellikle raider'lar dağıtılmadan önce yürütülmektedir. 3 cylon basestar'ın, battlestar pegasus'a pusu kurarak düzenledikleri nükleer saldırı bir örnektir.

raider'ları dağıtmadan önce birkaç nükleer füze ve topları ateşler.
[the captain's hand (s02e17)]


bir basestar'da tamir ya da başka sebepler yüzünden off-line olanlar hariç 792 adet gibi yüksek bir rakamda raider olduğu tahmin edilmektedir. bir basestar'ın kolları üzerinde 864 raider fırlatma yuvası olduğunu belirtmek gerekir.

koloni komutanları raider'ları uzaklaştırdıktan sonra, battlestars pegasus ve battlestar galactica diriliş gemisi'ni (bkz: resurrection ship) yok etme görevine başlarlar.
basestar'lar yakın menzilli silahlı savunma için kendilerini raider'lara teslim etmişler ve yakın mesafeden oldukça savunmasız gibi görünmektedirler.
[resurrection ship part2 (s02e12)]

bu bilgiye dayanarak, basestar'ların kendilerinin bir ana savaş cephesi olarak değil, öncelikle büyük raider filoları için taşıyıcı olarak tasarlanmış oldukları teorize edilebilir.

ayrıca basestar'da yaşayan hiçbir cylon kalmaması durumunda tetiklenen bir otomatik kendini imha sistemi olduğu görülmektedir.
[torn (s03e06)]
Devamını oku

0 cylon spacecraft


birinci savaş dönemi gemileri ve modern dönem gemileri olarak iki grupta ele almamız gerekmektedir.





1- birinci cylon savaşı dönemi gemileri
cylon'lar birinci cylon savaşı (bkz: cylon war) sırasında ve sonrasındaki mütareke süresince çeşitli gemiler ve uçaklar istihdam etmişlerdir.


salt mekanik ve kolaylıkla hazırlıksız yakalanan koloni gemilerinde personel kumar oynayıp, kübit (bkz: cubit) peşinde koşarken, cylon'lar çeşitli modellerde basestar'lar ve üç centurion mürettebatı taşıyabilen raider destek gemileri inşa etmişlerdir.

bu tasarımlar savaşın bitmesiyle zaman içerisinde emekli edilmiştir, ancak bu dönemde hayatta kalan birkaç raider, final five'ın gelmesiyle birlikte cylon colony gemisine yerleştirilmiştir.


**first war basestar ya da cylon war-era basestars

cylon'lar ilk cylon savaşı'nda üç farklı basestar varyasyonunda konuşlanmışlardır.

birinci varyasyon



12 yıllık cylon savaşında hizmet veren basestar, kalın bir sütun tarafından merkezde birleşen tabak biçiminde iki basık koniden oluşuyordu. [razor flashbacks]

modern meslektaşındaki gibi, bu model de saldırı silahlarının ana formu olarak kimyasal itmeli füzeleri (nükleer ve konvansiyonel savaş başlıkları ile) kullanılmıştır. geminin dış savunmasını sağlamak için genelde 8 erişim noktasına raider'lar yerleştirilmiştir. bu tasarım, daha sonra yinelendiği gibi, bir atmosfer içinde çalışma yeteneğine sahip olmuştur. [blood and chrome]

operation raptor talon esnasında, battlestar columbia, basestar füzeleri ve raider saldırılarıyla yok edilirken, aynı şekilde battlestar galactica ve diğer adı bilinmeyen battlestar da bir yandan saldırıya uğramıştır.

basestar'ların kökenleri belirsizdir. nasıl ki cylon'lar savaştan önce insanlar tarafından yaratıldıysa, aynı insanların koloniler arası sömürge savaşlarında kullanılmak üzere kolonizasyon anlaşması'ndan evvel kendileri için çeşitli varyasyonlarda gemiler ve silahlar tasarlamış olmaları mümkündür.

ikinci varyasyon



bu basestar, savaştan yaklaşık 10 yıl önce cylon kuvvetleri tarafından hizmete sürüldü. bu sınıfın kendine özgü değil fakat guardian basestar'ların evrimsel bir adımı olduğu düşünülmektedir.

bu yapılandırmada da, üstte ve altta iki adet y şeklinde gövde bulunmaktadır.
[blood and chrome]

bu varyasyonun ana saldırı silahı füze rampası olmasına rağmen, kendisine başarısız bir girişiminde bulunan battlestar osiris'in kamikaze saldırısını sahip olduğu çok sayıda nokta savunma topları ile bertaraf etmiştir.

(nokta savunmasından maksat, belirli coğrafi bölgelerin, şehirlerin ve hayati tesislerin savunulmasıdır. bariz bir özelliği ise güdüm bilgilerinin fırlatma yerleri (bkz: launching sites) yakınına yerleştirilmiş radarlardan alınmasıdır.)


üçüncü (guardian) varyasyon (guardian basestar)



ilk cylon savaşı'nın sonlarına doğru, cylon'lar modern basestar ile kabaca aynı şekle sahip bir prototip basestar inşa ettiler.

ilk hybrid (bkz: first hybrid) bu modelde kullanılmak üzere geliştirilmişlerdir.


athena'nın (bkz: sharon agathon) açıklamasına göre, bu tip basestar'larda bir grup centurion diğer cylon toplumundan ayrı olarak kendilerine ''muhafızlar'' demektedirler.

**first war raider ya da cylon war-era raider ya da raider trio

cylon savaşı sırasında, büyük bir ''uçan kanat''ı andıran ve biri komuta pilotu olmak üzere en az 3 centurion taşıyan akıncılardır. cylon silahları içinde büyük bir dayanak noktasıdırlar. [miniseries night1, razor, blood and chrome]

basestar'dan topluca fırlarlar ve koloni savaş gemilerine karşı büyük etkileri vardır. ayrıca manevra kabiliyerleri viper mark II ve viper mark III'lerin manevra kabiliyetlerine eşdeğerdir.

koloni raptor'ları gibi kara kuvvetlerini sevk etmek için kapağı açılan gemi (tauron savaşı'nda görüldüğü gibi) olarak kullanılırlar ve dikey kalkış ve iniş kabiliyetleri vardır.
[razor, blood and chrome]

cylon savaşı'nın 10 ncu yılında viper pilotları holoband kullanarak, viper mark III ile raider'lar arasında simule çatışmalarla eğitilmişlerdir. [blood and chrome]

cylon savaşı'nın son günlerinde operation raptor talon sırasında raider'lar battlestar columbia'yı yaylım ateşine tutarak yok etmişlerdir. [razor]

40 yıl sonra bazı cylon war-era raider'ları hala aktif görevdeydi. bir raider grubu, uzayda yalnız başına dolaşan bir cylon war-era basestar'da ilk hybrid ile beraberdi.

battlestar pegasus tarafından yanlışlıkla keşfedilen bu guardian basestar'da bir bölük kendini adamış raider ile çatışmaya giren battlestar, viper mark IIs'ler tarafından savunulur.
[razor]

özgün raider'ların bir kısmı da battlestar galactica tarafından yıkılmasından önce cylon colony'de görülür. [islanded in a stream of stars (s04e18), daybreak part2 (s04e20)]








2- modern dönem gemileri
modern cylon gemileri, mekanik ve organik bileşenlerin bir karışımı olan ve büyük topluluklar halinde gemilerde akıncıların ve bir hybrid'in bulunduğu, kendi başlarına özgün model olarak kabul edilebilirler.

ilk savaş gemilerine karşın bu modern gemiler daha zayıftırlar ve iki battlestar tarafından vurularak yok edilebilirler.
[resurrection ship]

ancak cylon'ların yeniden diriliş olayı, korkusuzca saldırmalarına yol açmıştır.

mekanik ve organik parçaların bu evliliği, özellikle daha küçük raider modellerinde tek bir pilot ya da sürücünün varlığına imkan vermiştir. heavy raider'lar ise eğer kendi kendilerine çalışıyorlarsa bu ne görülmüş ne de bilinmiştir.

basestar, hub ve colony gemileri, bir hybrid'in ya da hybrid'lerin direktifleri doğrultusunda bir grup insanımsı (bkz: humanoid cylon) cylon'un yönetimindeydi. hybrid'ler nadiren özerk çalışmalarına rağmen, kararsız bir hybrid'in, denetleyicilerinden birinin talimatı olmadan kendi iradesi ile basestar'ı sıçrattığı görülmüştür.
[the hub (s04e09)]

çok güçlü olsalar da, organik yapıları nedeniyle filonun felaketine yol açmışlardır. organik cylon birimleri, hastalıklara bağışık değildir ve bir virüs tüm bir mürettebatı ve raider'ları öldürebilir. bu basestar, diriliş programı boyunca virüsün kendilerini takip edeceği korkusuyla cylon'lar tarafından korku ile terkedilmişti. [torn (s03e06)]

final five'ın koloni filosunun içinde olduğunu sezen raider'lar saldırıları kesti. saldırının tekrar başlaması için raider'lara lobotomi yapılması istendi fakat bu istek cylon'ları ikiye bölerek, iç savaşın içine itti. [six of one (s04e02)]

modern dönem gemilerini tek tek ele alırsak daha rahat anlaşılacağı üzere, şu şekilde sınıflandırabiliriz:


modern basestar
the original series hades class basestar
guardian basestar
erebus's basestar
cylon gunship tartarus class
rebel basestar
modern raider
heavy raider
advanced raider
crimson elite raider
cylon mine
imperium class raider
scatter raider
the original series raider
singer desanto continuation raider
dragonid raiders
interception of the a b raider
overhauler
marauder
troopship
heavy tanker
light tanker
cylon reconnaissance drone
cylon freighter
hybrid craft
resurrection ship
resurrection hub
cylon colony


bununla birlikte basestar'ların iç ve dış yapılarına bir miktar görsel ile göz atmak güzel olacaktır:

ilk cylon savaşı'nın (bkz: cylon war) bitişi operation raptor tolon [razor]:



birinci varyasyon bir basestar caprica üzerinde manevra yaparken :


ikinci varyasyon bir basestar buz gezegen djerba üzerinde:


ikinci varyasyon bir basestar, raider'larını fırlatırken:


buz gezegeninden havalanan üçüncü varyasyon guardian basestar [razor flashbacks]: 


raider'lar fırlıyor [scattered (s02e01)]: 


caprica üzerinde üçlü bir grup basestar [kobol's last gleaming part2 (s01e13)]: 


virüs bulaşmış hasta basestar [torn (s03e06)]: 


gaius baltar ve number three bir basestar odasında [torn (s03e06)]: 


gaius baltar ve number three bir basestar koridorunda [the passage (s03e10)]: 


bir basestar hangarı [torn (s03e06)]: 


zar şeklinde mekanik ambar kapakları [faith (s04e06)]: 


atmosfere giriş sırasında üstüste gelen y gövdeleri [the plan]: 


y gövdelerinin diğer bir görünüşü


basestar topları


mirv (multiple independently targetable reentry vehicle/güdümlü füze) takılı kapalı füze bataryaları: 

 

birincil raider bataryaları. her gemide 2 adet mevcuttur


ikincil raider bataryaları. her gemide 4 adet mevcuttur


rebel basestar'da silahların görünümü


savaş pozisyonu açısı:


son olarak sizi şu arkadaşla başbaşa bırakırken tek temennimiz rüyamıza girmemesi oluyor:



Devamını oku